Ana içeriğe atla

Pasifizm

Pasifizm, uyuşmazlıkların çözümü ya da çıkar sağlama aracı olarak savaşa ve şiddete karşı olmak demektir. Pasifizm, uluslararası uyuşmazlıklara barışçıl yollarla çözüm bulunabileceği ve bulunması gerektiği inancından; askeri ve savaş kurumlarının ortadan kaldırılmasına yönelik çağrılara; toplumun herhangi bir şekilde devlet gücü aracılığıyla örgütlenmesine karşı olmaya (anarşist ya da liberteryen pasifizm); politik, ekonomik ya da toplumsal amaçlara ulaşmak için fiziksel şiddet kullanılmasının reddedilmesine; barış davasını savunmak için mutlaka gerekli durumlar dışında güç kullanılmasının mahkûm edilmesine (pasifisizm); kendini ve başkalarını savunmak dahil, her türlü koşul altında şiddete karşı olmaya dek uzanan, geniş bir düşünce yelpazesini kapsar. Pasifizmin dayanağı ahlaki ilkeler (deontolojik bir görüş) ya da pragmatizm (nedensel bir görüş) olabilir. İlkesel pasifizm, savaş ile bireylerarası fiziksel şiddet arasındaki yelpazenin bir noktasında şiddetin ahlaken yanlış hale geldiğini ileri sürer. Pragmatik pasifizm, savaşın ve bireylerarası şiddetin bedellerinin çok fazla olması nedeniyle uyuşmazlıkların çözümü için daha iyi yollar bulunması gerektiğini ileri sürer. Genel olarak pasifistler, Haklı Savaş teorilerini reddederler. Pasifistler şiddetsizlik ilkelerini izleyip, şiddetsiz eylemin ahlaki olarak üstünlüğe sahip olduğuna ve/ya da pragmatik olarak en etkili yol olduğuna inanırlar. Ancak, bazı pasifistler, kendi ya da başkaları için acil savunma adına fiziksel şiddet kullanımını desteklerler. Diğerleri, böylesi acil durumlarda ya da askerlik şubelerinin önüne temsili kan olarak kırmızı boya dökmek ya da hava üslerine girip askeri uçaklara çekiç vurmak gibi sembolik eylemlerde bulunmak için mülke zarar verilmesini desteklerler. Ancak, tutuklanmayı kabullenip mahkemede yargılanmayı savaşa ve şiddetin diğer biçimlerine karşı muhalefetin tanıtımı için kullanarak kendi hareketlerinin sorumluluğunu üstlenmek, pasifist inanç sisteminin bir parçasını oluşturur. Güvercin ya da barış güvercini, gayri resmi olarak, özellikle politika alanında, savaştan kaçınılmasını ya da savaşın son çare olarak düşünülmesini tercih eden kişiler için kullanılan terimlerdir. Bu terimler, güvercinin barış ve kurtuluş umudunu simgelediği Nuh'un Gemisi öyküsünden kaynaklanmaktadır. Benzer şekilde, genel deyişte, güvercinin karşıtı olarak şahin ya da savaş şahini terimleri kullanılır }

Aristotelesçilik

Aristotelesçilik Plantonculuğa paralel olarak, aynı zaman dönemleri içinde gelişen bir felsefi eğilimdir. Yeni bir dünya görüşü arayışı içinde rönesans felsefesinin Platon'a ve Aristoteles'e yönelmesi şaşırtıcı değildir. Her ikisi de klasik çağın en güçlü düşünürleriydi ve yapıtları bir anlamda ilk felsefeyi kurmaya yönelikti. Genel çerçeve Aristoteles'in ortaçağ felsefesinde de çok önemli bir rolü vardır; Aristotelesçiliğin bir biçimi bu tarihsel dönemde şekillenir. Bu dönemde, özellikle de Skolastik felsefe içinde temel dayanak noktası Aristotales felsefesidir. Hıristiyan dogmaların felsefe ile temellendirilmesini hedefleyen bu dönem felsefeleri, önemli bir kaynak olarak Aristotales'i bulmuşlardır. Bundan kaynaklı olarak Aristotales denildiğinde aynı zamanda akla Skolastik felsefe gelir. Rönesans felsefesi skolastikle savaşın içinde geliştiğinden dolayı, başlangıçta Aristotales'e tepkili bir tavır geliştirir; ancak bu dönem felsefesi genel olarak antikçağ düşünc...

Pietizm nedir?

PİYETİZM i. (fr. piété, dindarlıktan). Dindarlığın yenilenmesi amacını güden protestan dinî akımı. (Ruhun selâmeti için duyguya ve esas olarak ferdî planda ahlâkî hayata verdiği önem bu akımın belirgin özelliğidir.) — ansikl. Piyetizm, Luther’ci Alman kilisesinde XVII. yy. sonunda resmî kilisenin dogmacı tutumuna karşı bir tepki olarak doğdu. Köklerini İngiltere’de püritenlerle kongregasyoncuların yerleşik kiliseye karşı açtıkları savaşta aramak gerekir. Almanya’da Reformu kabul eden toplulukların ve İngiliz ilâhiyat eserlerinin etkisiyle gelişti. Al-sace’lı bir protestan papazı olan Spener ilkin Frankfurt’ta görevli bulunduğu sıralarda, daha sonra da 1675’te yayımladığı Pia Desideria adlı eseriyle piyetizm hareketinin temellerini attı. Spener bu eserinde 6 nokta üstünde durur: evrensel rahiplik kavramının yeniden değer kazanması; Kutsal Kitap’ın düzenli ve tüm olarak okutulması; ilâhiyat eğitiminin reformu; İsa’ya verilen ö-nemin belirtilmesi; ferdî duanın gerekliliği ve Kutsal Kita...

Eudaimonizm (Mutçuluk) nedir?

İnsan davranışlarının mutluluk isteğiyle belirlendiği görüşüne dayanan törebilimsel akım. Antikçağ Yunan felsefesi, çoğunlukla, bir mutçuluk felsefesidir. En üstün iyi, mutluluktur. Sokrates'e göre, en üstün iyi olan mutluluk, töresel mutluluktur ki bu da bilgiyle elde edilir. Bilgiyle erişilen mutluluk, bilgenin mutluluğu, Sokrates'ten sonra hemen bütün Yunan düşünürlerince olduğu gibi kabul edilmiş bir temadır. Örneğin, hazcı Aristippos'a göre gerçek haz, sürekli olandır, sürekli olan hazza da bilgelikle varılabilir. Epikuros'a göre gerçek mutluluk, erdem yoluyla varılan bir çeşit yüksek duygusuzluk halidir. Erdem, bilgeye, kendi mutluluğuna yarayan her şeyi yaptıran, kendi mutsuzluğunu doğuracak her şeyden de kaçınmasını sağlayan bir davranıştır. Stoacı Zenon da aynı kanıdadır, en yüksek erdem mutlu yaşamaktır, buna da bilgelikle varılır, bilgelikse doğaya uygun davranmakla gerçekleşir. Bir bakıma bütün öğretiler, mutluluk amacını taşımaktadırlar. İnsan, çeşitli ...