Ana içeriğe atla

Liberteryanizm (özgürlükçülük) nedir?

iberteryenizm, yol gösterici norm olarak negatif özgürlük fikrini savunan siyasi akımdır.[1] Liberteryenler otonomi ve seçme özgürlüğünü maksimize etmeye çalışır; politik özgürlük, gönüllü iş birliği ve bireysel karar önceliğini vurgular,[2][3] bu doğrultuda da devletin minimize edilmesi ya da ortadan kaldırılması gerektiğini savunur. Kavramın popüler kullanımı devletin minimize edilmesi şeklindedir.[4][5] Etimoloji İngilizcede yaygın kullanımıyla serbest piyasa kapitalizmi ve minimal devleti savunanları, ansiklopedik kullanımdaysa bir dizi siyasi ideolojiyi ifade eden libertarian sözcüğü Fransızca libertaire'nin İngilizceye uyarlamasıdır. Ancak daha sonra İngilizcedeki bu uyarlama tekrar Fransızcaya uyarlanarak Libertarien şeklini almıştır. Fransızcada libertaire kelimesi günümüzde de anarşizm ile eş anlamlı kullanılırken,[6] İngilizceden uyarlanan Libertarien kavramıysa serbest piyasa kapitalizmini destekleyen ideolojik grupları tanımlamada kullanılır.[7] İki terim de Türkçeye liberter ve liberteryen olarak uyarlanmıştır. Özellikle anarşistler tarafından liberter kavramının Fransızcadaki anlamıyla kullanıldığı görülmektedir.[8][9] Fakat bazen "liberter" kavramının, liberteryenin kısaltması şeklinde, onun yerine kullanıldığına da rastlanır.[10] Klasik liberalizmin sınırlı bir türevi biçiminde tanımlanabilen modern liberteryenizm,[11] liberalizmin yirminci yüzyılda geçirmiş olduğu anlam değişikliklerinden dolayı ‘sol’ düşünceleri savunanlara ABD'de "liberal" denilmeye başlanmasından beri klasik liberal geleneğin takipçisi olanların kendilerini ve düşüncelerini ‘liberaller’den ayırma amacıyla liberteryen kelimesini kullanmasıyla ortaya çıkar.[12] Bu yeniden canlanma, serbest piyasa liberteryenizminin düşünce kuruluşları ve siyasi partilerin aracılığı ile Kuzey Amerika dışında yayılmasıyla sonuçlanır.[13][14] }

Eudaimonizm (Mutçuluk) nedir?

İnsan davranışlarının mutluluk isteğiyle belirlendiği görüşüne dayanan törebilimsel akım. Antikçağ Yunan felsefesi, çoğunlukla, bir mutçuluk felsefesidir. En üstün iyi, mutluluktur. Sokrates'e göre, en üstün iyi olan mutluluk, töresel mutluluktur ki bu da bilgiyle elde edilir. Bilgiyle erişilen mutluluk, bilgenin mutluluğu, Sokrates'ten sonra hemen bütün Yunan düşünürlerince olduğu gibi kabul edilmiş bir temadır. Örneğin, hazcı Aristippos'a göre gerçek haz, sürekli olandır, sürekli olan hazza da bilgelikle varılabilir. Epikuros'a göre gerçek mutluluk, erdem yoluyla varılan bir çeşit yüksek duygusuzluk halidir. Erdem, bilgeye, kendi mutluluğuna yarayan her şeyi yaptıran, kendi mutsuzluğunu doğuracak her şeyden de kaçınmasını sağlayan bir davranıştır. Stoacı Zenon da aynı kanıdadır, en yüksek erdem mutlu yaşamaktır, buna da bilgelikle varılır, bilgelikse doğaya uygun davranmakla gerçekleşir. Bir bakıma bütün öğretiler, mutluluk amacını taşımaktadırlar. İnsan, çeşitli ...

Pietizm nedir?

PİYETİZM i. (fr. piété, dindarlıktan). Dindarlığın yenilenmesi amacını güden protestan dinî akımı. (Ruhun selâmeti için duyguya ve esas olarak ferdî planda ahlâkî hayata verdiği önem bu akımın belirgin özelliğidir.) — ansikl. Piyetizm, Luther’ci Alman kilisesinde XVII. yy. sonunda resmî kilisenin dogmacı tutumuna karşı bir tepki olarak doğdu. Köklerini İngiltere’de püritenlerle kongregasyoncuların yerleşik kiliseye karşı açtıkları savaşta aramak gerekir. Almanya’da Reformu kabul eden toplulukların ve İngiliz ilâhiyat eserlerinin etkisiyle gelişti. Al-sace’lı bir protestan papazı olan Spener ilkin Frankfurt’ta görevli bulunduğu sıralarda, daha sonra da 1675’te yayımladığı Pia Desideria adlı eseriyle piyetizm hareketinin temellerini attı. Spener bu eserinde 6 nokta üstünde durur: evrensel rahiplik kavramının yeniden değer kazanması; Kutsal Kitap’ın düzenli ve tüm olarak okutulması; ilâhiyat eğitiminin reformu; İsa’ya verilen ö-nemin belirtilmesi; ferdî duanın gerekliliği ve Kutsal Kita...

Anakronik

Anakronizm, herhangi bir olay ya da varlığın içinde bulunduğu zaman dilimi (dönem) ile kronolojik açıdan uyumsuz olması. Özellikle edebiyat ve sanatta genellikle eserin geçtiği tarihi döneme ait olmayan varlıkları ve uygulamaları belirtmek için kullanılır. Yunancadaki "karşısında" anlamına gelen ανά ile "zaman" anlamına gelen χρόνος kelimelerinin birleştirilmesiyle oluşturulan kavram, Türkçeye Fransızca anachronisme sözcüğünden geçmiştir.[1] Köşe yazarı Emre Aköz, herhangi bir şeyin, kasıtlı veya kasıtsız olarak, başka bir tarihe taşınması demek olan ve bilgi hatalarından çok, dönemler arasındaki zıplamalar anlamına gelen Yunanca kökenli "Anakronizm" sözcüğüne Türkçe bir karşılık bulabilmek için okuyucuları arasında bir soruşturma başlattı, bu arada kendisi de zaman-bozum sözcüğünü önerdi.[2] ]