Fetişizm
Sosyolojinin kurucusu kabul edilen Auguste Comte insanın düşünsel evrimde 3 aşama geçirerek tek tanrıcılığa ulaştığını söyler. Ona göre:
1. Basamak’ta, insan, çevresindeki eşyayı canlı, akıllı varlıklar olarak düşünmüştü; putçuluk (fetişizm dönemi),
2. Basamak’ta, insan, çevresindeki olayların görünmez varlıklarca yöneltildiğine inandı; çoktanrıcılık (politeizm),
3. Basamak’ta, insan, bu görünmez varlıkların tek ve büyük bir iradenin yönetimi altında bulunduğu inancına vardı; tektanrıcılık (monoteizm).[8]
Politeizm dönemindeki tanrıların aşama aşama aile, kabile ve şehir ve ulus tanrılarına dönüştüğü düşünülmektedir[kaynak belirtilmeli]. Bir sonraki aşama ise tanrılara soyut sıfatlar verilmesi, panteonda yer alan diğer tanrıların isim, sıfat ve eylemlerinin baştanrılarda toplanmasıdır. Bazen de bu tanrılar bir sonraki kültürde baştanrının yardımcılarına, melek, cin, şeytan gibi varlıklara dönüşür. Bu gelişime en açık örneklerden birisini Marduk oluşturur. Sümerlerin 50 kadar tanrısının ismi sonraları Marduk'a verilmiş ve tektanrıcılık yönünde adımlar atılmıştır.[9] Ne var ki Buhtunnasr, Marduk'un tek tanrı olduğu inancını sadece kendi taşımış, ulusuna yaymak gücünü gösterememiştir. Bu tanrının birçok özelliklerinin Yahudi tanrısı Yahova'ya taşındığı, Hammurabi kanunlarının da Yahudi şeriatının temelini oluşturduğu ifade edilmiştir. Samuel Reinach, Orpheus adlı kitabında "Eğer Musevi kanunlarının Musa’ya Tanrı tarafından yazdırıldığı doğruysa, Tanrı, Hammurabi’nin yapıtını aşırmış demektir." ifadesini kullanmıştır.[10]
Mısırlı IV. Amenotep'in tek tanrısı Aton (MÖ 14. yüzyıl)'dur.
Günümüz tek tanrılı dinlerindeki birçok kavram ve uygulamanın kaynağı Sümer mitolojilerinde görülmektedir; tek tanrılı dinlerdeki kadınların başörtüsü adetinin İnanna için yapılan tapınaklardaki tapınak fahişelerinin takmasından gelmesi; Meryem’e Madonna, yani bizim büyük hanımefendimiz denmesinin kökeninde yine İnanna’ya sesleniş şeklinin olması; İsa’nın 25 Aralık’taki doğumu (bazı Hristiyanlarca kabul edilir); Sümerlilerin eski tanrılarının tek tanrılı dinlerde Hızır, İlyas gibi peygamberlere ya da azizlere, velilere ve hatta meleklere, cinlere dönüşmesi; Sümer’de tarlaya benzetilen kadınların Tevrat’ta ve Kur'an’da da aynı benzetmeyle tanımlanmaları, Sümerliler’in kırmızı rahiplerinin tapınağa gelen insanlara Hristiyanlıktakine benzer şekilde günah çıkarma seansları uygulamaları… vd.[3]
}